26 Şubat 2024 Pazartesi

YENİ KEŞİFLERİM / BAYIL-DIMMM

 Yorumsuz paylaşacağım bir seri daha.

Ben sevdim ilginizi çekerse siz de belki seversiniz.



Ya bu adamın anlatım şekline, şivesine ve hikayelerine inanılmaz gülüyorum.




Candy Crush oynamaktan sıkılmıştım. Ben de benzeyen başka bir şeye sardım :))



Tahsin Hasoğlu'nu instagramda keşfettim. Onun da tiplemelerini çok seviyorum.



Dayı'yı keşfedeli çok olmuştu. Ve bayılıyordum. Şimdi Youtube'da Bizlik Futbol programında Mehmet Demirkol ile program yapıyorlar. Futbol ve goygoy seviyorsanız çok keyif alabilirsiniz.



Tüm Türkiye  olarak içine düştüğümüz dizi batağının en güzeli Bahar oldu. Emini sizlerde benim gibi keyifle izliyorsunuzdur.










20 Şubat 2024 Salı

OKUDUKLARIM VE BEĞENDİKLERİM / YORUMSUZ KİTAP PAYLAŞIMI

Yılbaşından bu yana yazı yazmamışım.

Şimdi sayfayı kontrol ederken farkettim bunu.

Ne yazayım diye düşünürken bu aralar okuduklarımı ve beğendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
























29 Aralık 2023 Cuma

2024 YILI DİLEK AĞACIM

Yeni yıl hepimize kutlu olsun.

Dilek ağacıma kişisel taleplerimi yazıyorum. Yoksa güzellik yarışmalarında kızlara sorulunca verilen otomatik cevaplardan ben de verebilirim. Dünya barışı, kardeşlik, özgüzlük vs vs Onlar olsun elbette ama kişisel odaklanmam gereken meseleler var :))







1- ÖNCELİKLE BÜTÜN AİLEMİN BİRLİKTE OLDUĞU, KAYIPLAR YAŞAMAYACAĞIM, HUZURLU VE SAĞLIKLI OLSUN BU YIL VE UZUN YILLAR BOYUNCA


2- BÜYÜK OĞLUMA GÜZEL BİR İŞ İMKANI VE KARİYERİ SAĞLAMAK


3-KÖYDE BAHÇESİNDE KEYİFLE OTURABİLECEĞİM BİR EV


4-DÜNYACA ÜNLÜ BİR SANATÇININ KONSERİNE GİDEBİLME ŞANSI


5-TATİLDE YURTDIŞINA ÇIKIP, KEYİFLE GEZEBİLMEK


6-PARA


7-BELKİ MİNİMAL BİR DÖVME YAPTIRMAK


8-ANNEMLE BAŞBAŞA TATİL YAPMAK


9-ARABA SAHİBİ OLMAK


10-ÇOCUKLARIMLA TATİL YAPMAK

19 Eylül 2023 Salı

MÜZİK SİZİ DE ALIP GÖTÜRÜR MÜ?

Müzik sizi de alıp götüren bir şey mi?

Beni olduğum gerçeklikten alır bambaşka diyarlara götürür.

Bu aralar sardığım bir kaç şarkı var onları sizinle paylaşmak istedim. 

Bakalım bana yaptıklarını size de yapacaklar mı?


İlk sırada Ceylan Ertem & İsmail Altunsaray düeti ile Kız Senin türküsü var. 

Türkünün sözleri ayrı ama özellikle yorum beni benden alıp götürüyor. Her dinleyişimde göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 

Dinlemek için TIK TIK 



İkinci sırada Tom Odell Another Love şarkısı var. Bu şarkı özellikle İran'da kadınların başlattığı başkaldırı sonrası sosyal medyada çok popüler olmuştu. Aslında çok çok eski bir şarkı. Ama şimdi her dinlediğimde Mahsa Amani geliyor aklıma. Kadınların seslerini duyurma çabalarını destekliyorum ve bu şarkı beni sanki isyanın içindeymişim gibi hissettiriyor.

Dinlemek için TIK TIK 





Üçüncü sırada Sting & Shaggy düeti ile bir klasik olan English Man in New York şarkısı var. Bu düet o kadar keyifli olmuş ki sırf keyif almak için gün içinde milyon kere dinliyorum. Ve size de şiddetle tavsiye ederim.

Dinlemek için TIK TIK 


18 Ağustos 2023 Cuma

GEZİ NOTLARI / SİNOP ATAEVİ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 15 Eylül 1928 yılında ziyaret ettiği Sinop'ta bir binanın önünde fotoğraf çekilir.  




Ata'nın önünde fotoğraf çekilen tarihi ev bugün bir emekli öğretmen, dernek kurucusu ve yazar olan Yılmaz Yavuz tarafından müzeye dönüştürülmüş durumda. Müze içerisinde Atatürk’ü ve Cumhuriyet'in kuruluş dönemini anlatan çok sayıda kitap ve fotoğrafın yanı sıra Yavuz’un imzasını taşıyan Atatürk’e dair kitaplar yer almakta.


Müzeye girişler ücretsiz. Satılan kitaplardan ya da el emeği ürünlerden alarak öğrencilere burs için kullanılmasına vesile olabilirsiniz.


Ben bu yaz tatilimde sadece iki gün için uğrayabildiğim Sinop'ta Ataevi'ni ilk kez ziyaret etme şansı buldum. Hala eski dokusu korunan ahşap ve tarihi bina içinde Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına ait pek çok görsel ve kitap var.


Girişte tatlı bir görevli biz karşıladı. Önce evi gezdik sonrasında bize bilgiler verdi. Müzenin kurucusu Yılmaz beye ait kitaplardan satın alarak öğrencilere destek olabileceğimizi söyledi. Bizde Nutuk ve Sarı Mestan kitaplarını satın aldık. Tam çıkmak üzereydik ki Yılmaz Yavuz içeriye girdi. Kendisiyle tanıştık. Çay içtik ve iki kitabı imzalatma şansı bulduk.




Yolunuz Sinop'a düşerse mutlaka ziyaret edin. 



3 Ağustos 2023 Perşembe

FİLM ÖNERİSİ / İLLEGAL HAYATLAR

 


Sosyal Medya sayesinde hayatımıza dahil olan Mahsun Karaca ve ekibi ilk filmleri olan İllegal Hayatlar'da bu ülke için fazla cesurca sayılabilecek bir siyasi komedi çekmişler. Ve bence verdiği mesaj oldukça başarılı.

Filmde amcaoğlu ve yakın arkadaşı ile kaça kumarhane işletmeciliği yapan Mahsun'un polis baskını yememek için kumarhaneyi saklamak amacıyla ve biraz da tesadüfi bir şekilde siyasi parti kurması ve ardından seçimlere katılacak kadar büyümesini anlatıyor.

LMKP ( Liberal Muhafazakar Kominist Parti ) ki adı bile yeterince komik bence bir şekilde kuruluyor ve Mahsun Başkan tüm saçma sapan söylemleri, vaatleri, geçmişi, yaşam tarzına rağmen toplumda bir karşılık buluyor.

Bence izlenmesi gereken bir film. 
Topluma ayna tuttuğu kesin :))
Ve elbette sonuçta bir senaryo. Abartılı sahneler de yok değil. Ancak asla sırıtmıyor. Şahsen ben çok güldüm, çok beğendim.


1 Ağustos 2023 Salı

OKUMA LİSTESİ / EV

 


Kitabımızın kahramanı Seher. Kendine ait bir evi olmamış bir çocuk olarak akrabalar arasında dolaşarak büyümüş ve sonunda kendisini hiçbir yere ait hissedememiş bir genç kadın.

Seher ünlü bir senarist. İyi para kazanıyor, yazdığı diziler televizyonda rekorlar kırıyor. Aslında yazdığı şeyler kendi hayatından izler. Ama bir gün geliyor ve kendi yolculuğunu tamamlamak için Hristiyanların hac yolu olan El Camino de Santiago'ya gidiyor ve dünyanın sonu olarak geçen Finisterra'ya ulaşarak kendi yolculuğunu tamamlamak istiyor.

Yolculukla ilgili planı kendi başına yürümek olan Seher'e, kendi karakterinin tam tersi hareketli, Polyanna gibi hep mutlu olan arkadaşı Ogo ( Oğuz ) sürpriz yaparak dahil oluyor.
Yol boyunca kendi içinde yaşadığı çatışmalar, karşılaştıkları diğer yürüyüşçülerin hayat hikayeleri, Ogo'nun varlığı, aşk, mutsuzluk, mutluluk üzerine duygusal bir keşif başlıyor. 

Şahsen ben okurken çok etkilendiğimi belirtmeliyim. Yazarın akıcı dili sanki sizde orada yürüyormuşsunuz gibi bir akış sağlıyor. Hatta arada verdiği bazı örnekler oldukça ilginç. Bence mutlaka okunması gereken hatta arada sırada tekrar dönülmesi gereken bir kitap.
Tavsiye ediyorum.

31 Temmuz 2023 Pazartesi

CANIM SAHİLLER / SAHİLLERİMİZ

Kıyı Kanunu'nun 4. ve 5. maddesinde denize 50 mt den yakın yerler herkesin kullanımına açıktır deniliyor. Kanunun 4. Maddesinin "Toplumun Yararlanmasına Açık Yapı" başlıklı kısmında şöyle denilmekte; "Mevzuata göre tespit ya da tasdik edilmiş kural ve ücret tarifelerine uygun biçimde, getirdiği kullanımdan belirli kişi ya da topluluklara ayrıcalıklı kullanım hakkı tanımaksızın yararlanmak isteyen herkese eşit ver serbest olarak açık bulundurulan ve konut dokunulmazlığı olmayan yapıdır". 5. Maddede ise "Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz." denilmektedir.


Ancaaakkkk;

Bizler vatandaş olarak otellerin, bazı kurumların işgal ettiği deniz kıyılarına giriş yapamıyoruz. Hepsinin kapısına bilmene beach tabelası asmışlar giriş ücreti, şezlong ücreti, şemsiye ücreti adı altında baya haraç kesiyorlar.

En son Dikili Bademli'de bulanan Pissa Koyu'nda böyle bir uygulama yapmaya çalıştılar. Ancak alana çadır kuran vatandaşlar jandarmayı çağırınca uygulamadan vazgeçtiler. E biz her gittiğimiz deniz kenarında polis, jandarma mı arayacağız? 

Kimse kimsenin hakkına gerçekten saygı duymayacak mı? Abi ben alana girdim diyelim. Senden hizmet satın almak istersem bana onu bir bedel karşılığında vermen normal. Tuvaletler, şezlonglar vs. Ama ben hiç birşey istemiyorsam kusura bakmayın da Allah'ın denizi için size para vermeyeceğim. Herkes babasının dükkanı gibi ele geçirmiş alanları. Çocukluğumda denize girdiğim Sinop'ta ki tüm kıyılar zart oteli, zurt oteli adı altında halka kapatılmış. Ohh canım ne ala.





 





21 Haziran 2023 Çarşamba

BASKETBOL COŞKUSU / SEMT77 YALOVA SPOR

 Basketbol sever misiniz?

Ben çok severim. Okul hayatım boyunca hep basketbol oynadım ve iyi bir seyirci oldum.

Son dönemde beni yeniden basketbol heyecanı ile dolduran bir şeyler oldu. 

Semt77 YalovaSpor Basketbol takımı 1. ligde oynuyor. Maçların çoğuna oğullarımla birlikte eşlik ediyoruz.

Ve ligin sonunda Süper Lige yükselmek için Playoff maçlarında finale kaldık.

Samsunspor ile finalde devam eden mücadele hepimizi çok heyecanlandırıyor. 

İlk iki maç Samsun'da oynandı ve maalesef biz önde gittiğimiz iki maçı da son periyotta kaybettik.

Şimdi 3. maç Yalova'da 22 Haziranda oynanacak. Biletleri şimdiden aldık. Umarım maçı alır ve seriyi uzatmayı başarabiliriz.

Yalova'da basketbol çok seviliyor. Hatta #KüçükŞehrinBüyükHikayesi etiketi ile sosyal mecralarda paylaşılıyor. 

Taraftar maçlara inanılmaz katılım sağlıyor. En son Samsun maçını televizyondan izlediğimde koskoca Samsun'un sahasının yarısı boştu inanamadım. Oysa bizde oturacak yer bulmak bile imkansız oluyor.

Coşkulu bir tezahürat ve inanılmaz bir destek veriyor tribün.

En sevdiğim şey türbinde hoplaya zıplaya maçı izlemek.

Maç ara verdiğinde çalan müzikler ise bizi aşırı gaza getiriyor.

Bizim taraftarın en sevdiği şarkı ise Gala'nın Freed from Desire isimli şarkısı.

Yaşı bana yakın olanlar şarkıyı bilecektir.

Tekrar hatırlamak ve coşkusuna kapılmak ise müthiş bir duygu.


Şakı için aşağıda ki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Sözler bitince o son kısımda bizim tribün yerinden oynuyor. Eğer basketbol seviyorsanız bizi izleyin. Maç yarın saat 18:00'da TRT Spor Yıldız'da ya da Yalova 90. Yıl Spor Salonunda 

https://www.youtube.com/watch?v=p3l7fgvrEKM  


Sözleri ise şöyle;

My love has got no money – hes got his strong beliefs
– aşkımda para yok-onun güçlü inancı var
My love has got no power- hes got his strong beliefs
– aşkımda enerji yok-güçlü inancı var
My love has got no fame – hes got his strong beliefs
– aşkımın şöhreti yok- güçlü inancı var
My love has got no money – hes got his strong beliefs
– aşkımda para yok- güçlü inancı var


Want moremore
– daha fazlasını iste
People just want moremore
– insanlar sadece daha fazlasını ister
Freedomlove, what hes looking for
– özgürlük ve aşk onun aradığı
Want moremore
– daha fazlasını iste
People just want moremore
– insanlar sadece daha fazlasını ister
Freedomlove, what hes looking for
– özgürlük ve aşk onun aradığı

Freed from desire – mindsenses purified
– arzudan azad edilmiş- akıl ve isler arındılırmış
Freed from desire
– arzudan azad edilmiş

15 Haziran 2023 Perşembe

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 199

Bu haftanın konusu " KURGU KİTAP OKUMAK, FİLM YA DA DİZİ İZLEMEKTEN DAHA KEYİFLİ MİDİR?"


Bu soruya cevabım net EVETTTTTTTTTTTTTTT

Çünkü kitap okumak hayal etmeyi sana bırakır. Okurken o hikayeyi, o sokağı, şehri, kahramanları, yaşanan olayları sen hayal edebilirsin. Renkleri sen yerleştirirsin sayfa sayfa. Ama sinema ya da dizi öyle mi? Sen bir hikayeyi bir başkasının gözünde hayal ettiği gibi izlersin. Karaktere bir şey ekleyemezsin. Yönetmen ve oyuncu sana ne göstermek isterse onu verir. Aslına bakarsanız ben sinemayı da çok severim. İyi film hele de komedi benim en sevdiğim şeydir. Ama kitap okumakla kıyaslanabilir mi? Bence hayır. Kitap her zaman daha iyidir. Mesela Zülfü Livaneli'nin Mutluluk kitabını okurken ben çok etkilenmiştim. Sonra filmini çektiler. İyi bir filmdi aslında ama ben kitabı okurken yaşadığım duyguları filmde bulamadım. 

                                                                                 



Bu konuda benim tek bir yanılgım oldu. Ters köşe olduğum bir kitap ve bir film var. O da Akıl Oyunları. Ben kitabı okumakta o kadar zorlanmıştım ki anlatamam belki çevirisinden dolayıydı bilemiyorum ama hiç sevememiştim. Ancak kitabın filmini gözümü bile kırpmadan izledim. tek kelimeyle muhteşemdi.






7 Haziran 2023 Çarşamba

OKUMA LİSTESİ / KİNYAS VE KAYRA

 


Kinyas ve Kayra çocukluk döneminden beri arkadaş olan iki dost. Kitap tek cilt altında 3 farklı bölümde bu ikilinin ilginç, saçma, sapkın, yardıma muhtaç hayatlarını anlatıyor. Kitapta aslında kendini arayan iki kişinin bol cinayet, bol gezi, bol cinsellik, bol suç içeren hayatlarına bakmamızı sağlıyor.

Kitapta 3 bölüm var. 
İlk bölüm Kinyas - Kayra. Bu bölümde ikilinin birlikte çıktıkları yolculuğun ve karıştıkları suç dolu hayatın ön izlemesi gibi. 
İkinci bölüm Kayra'nın Yolu. Bu bölümde Kinyas'ın birden bire Kayra'yı terketmesi üzerine Kayra'nın içine düştüğü durum ve başından beri ölüme ulaşmak için uğraştığı hayatına yakından bakıyoruz.
Üçüncü bölüm Kiyas'ın Yolu. Kinyas içinde bulunduğu hayatta bir anda sıyrılarak ailesinin yanına İstanbul'a dönüyor. Ailesi ve çevresiyle yüzleşmesi, bulaştığı onca suçtan ve kötülükten arınma sürecini okuyoruz.
Ben kitabı okurken özellikle ilk bölümde kişiler, mekanlar değişse de sürekli aynı döngüyü anlatıyor olmasından dolayı çok sıkıldım. Ancak Kayra ve Kinyas'ın kendi iç dünyalarına dönerek sorguladıkları bölümleri daha çok sevdim. İnternette biraz araştırdığımda kitabın sevenlerinin çok etkilendiklerini dile getirdiklerini gördüm. Ama sevmeyenler de azımsanmayacak kadar çok. Açıkçası ben arada kalmışlardanım. 
Kitabın 2. ve 3. bölümleri daha güzeldi bence. O suçlu, kirli hatta katil olmuş genç adamların birbirlerinden kurtulmaları ile kendilerine çizdikleri hayatı daha çok merak ediyor insan.
Mesela ben sonuna kadar Kayra ve Kinyas'ın aynı bedende yaşayan bir şizofren kişilik olduğunu düşünüyorum.

Gizemli hayatlara meraklı iseniz okuyabilirsiniz. O çok sevenlerden mi olacaksınız yoksa off bu ne ya diyenlerden mi? Okursanız ya da okumuşsanız lütfen yorumlarınızı merak ediyorum.

6 Haziran 2023 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 198

Aslında yazmaya yüzüm yok :( Geçen haftanın konusunu ben belirlediğim halde oğlumun ani gelişen rahatsızlığı sebebiyle yazamadım. Bu haftanın konusunu görünce dayanamadım  mutlaka yazmalıyım dedim çünkü ben yavaş insana tahammül edemem :))


"Bazı insanlar iş yaparken veya bir yere giderken daima hızlıdırlar, Diğer bazı insanlar ise her şeyi daha yavaş yaparlar. Hangisini tercih edersiniz?"


Ben tipik bir koç burcu olarak hayatta yavaş giden hiçbir şeye tahammül edemeyenlerdenim. Öyle ki yavaş akan trafiğe, önümde yavaş yürüyen yayalara, konuşurken ağzının içinde lafı geveleyenlere, yavaş akan televizyon dizi ve filmlerine, çaydanlığın geç kaynayan suyuna bile katlanamam.

Bazen evde bana yardım etmesi için birinden bir şey rica ederim. O işi karşımdaki biraz sallasa ben beş yüz kez kendim yapar, o işi mutlaka hallederim. Ama ne olur sonunda yorulan hep ben, sinirleri harap olan hep ben olurum. Hızlı olmak ekstra yorgunluğa sebep olmasının yanı sıra hata yapmama da maalesef imkan vermekte.

Sadece iş güç yaparken değil, hayatıma dahil edeceğim eş dost seçerken de hemen seven biriyim. Hemen sever, hemen güvenirim. Sonrası çoğu zaman büyük hayal kırıklığı. ( Gerçi bu özelliğimi yaşla birlikte ehlileştirdim artık minik ve yıllardır süren arkadaşlarım, dostlarım dışında kimseyi almıyorum çembere )



Karikatürde olduğu gibi hizmet aldığım mekanlarda hizmetin geç kalmasına aşırı sinirleniyorum. Lokanta, kafe, hastane, postane, banka, kargo...Benim için mekanın hiç önemi yok. Sinirleniyorum ama kimseyi rencide etmiyorum, sabırla bekliyorum. Öfkemi kendi içimde bastırmaya çalışıyorum. Çünkü ben de bir çalışanım ve ben ne kadar seri ve atik olsam da prosedürlerden dolayı işlerin uzayabildiğini biliyorum. 

Amaaaaa o gecikme bir lakaytlıktan dolayı oluyorsa işte o zaman tutmayın küçük enişteyi :)) Gerçekten beni tanıyanlar bile beni tanıyamaz olabilir.

Neyse işin özü şudur ki yavaş olmayalım, yavaş olanları uyaralım :)) İşler tıkırında ve hızla çözülsün.



28 Nisan 2023 Cuma

OKUMA LİSTESİ

Bu aralar sürekli kitap okuyorum. 

Evde canım sıkıldıkça açıyorum bir kitap kapağı ve yeni maceralar yeni hayatlarla tanışıyorum.

Okuduklarımı ve ben de bıraktıklarını sizlerle paylaşmak istedim.



Ece Vahapoğlu'nun Öteki isimli kitabını tamamen rastgele bir şekilde Yalova'da kurulan bit pazarından 5 Tl ye aldım. Daha önce Vahapoğlu'nun bir kitabını okumamıştım. 
Kitap Amerika'da eğitim görmüş birbirini pek tanımayan iki arkadaşın yani Esin ve Kübra'nın öyküsü. Esin çok başarılı modern bir sunucu, Kübra ise muhafazakar yaşayan iyi eğitimli bir iş kadını. Yıllar sonra karşılaşmaları ve iki farklı dünyanın birbirine karışmasını anlatıyor. Okurken sıkılmadım. Aksine hep bir merak uyandırıyor. Belki ilginizi çekebilir.

*************************************************************                   ************************


Yine pazardan aldığım bir kitap daha. Sen Kimsin? 
Bu kitapta evli ama mutsuz insanların birbirleri ile olan bağlantıları, aldatmalar, kandırmacalar, namus, iş hayatındaki oyunlar anlatılmış. Kitap +18 olarak satılmalı. Çünkü çok fazla aldatma sahnesi var. Sevdim mi kitabı Hayır. Kurgular, birbirleriyle olan bağlantılar kopuk gibi geldi bana. Aranızda okuyan varsa fikrini öğrenmek isterim.

************************************************************************************


Yarınsız Yarın şarkıcı, söz yazarı Nazan Öncel'in bir kitabı. Değişik bir kitap. Hızlı okunuyor. Anlatımı güzel. Ama hikaye beni sarmadı. 5 yaşında babasını kaybeden Fuzuli Umut'un çocukluk aşkı olan Lale ile örüntülü hikayesi. Sonu şaşırtıcı ama inandırıcı değil. Meraktan alıp okunabilir.

*************************************************************************************


Çizgili Pijamalı Çocuk desem sizde ne çağrıştırır. Ben de mükemmel bir kitap ve iyi uyarlanmış muhteşem bir filmi çağrıştırıyor. İşte o kitabın yazarından ustaca yazılmış bir kitap daha. Zirvenin Dibindeki Çocuk. Anne ve babasını kaybeden, yetimhanede kalırken halası tarafından alınan ve Hitler'in karargah olarak kullandığı bir dağ evine çocuk olarak giren Pierrot'un hikayesi. O kadar gerçek bir yerden yazılmış ki okurken elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Gerçekten çok başarılı bir kitap.

*************************************************************************************


Kırmızı Oda'nın fenomen olduğu dönemde Alya olarak hikayesini izlediğimiz karakterin kitabını okumak beni biraz sıktı açıkçası. Keşke diziden önce okumuş olsaydım. Bildiğim ve sonunun nereye bağlanacağını bildiğim bu hikayeyi roman olarak okumak zor oldu benim için. 

************************************************************************************