25 Eylül 2024 Çarşamba

SABAH SABAH BOĞAZIM DÜĞÜM DÜĞÜM

Bugün sabah dolmuş beklerken peş peşe ikisi beni almadan geçti. O kadar doluydu ki insanlar cama yapışmıştı. ( Bu da başka bir yazımın konusu olsun ) Bir ufaklık yaklaştı bana ve dedi ki: 

-Abla sana bir tavsiye vereyim mi? İleride ki eczanenin oradan bin dolmuşa çünkü orda öğrencilerin çoğu iniyor araçtan. Sen de o arada binebilirsin :)) 

Öyle samimi ve sevimliydi ki. Sözünü dinledim ve dolmuşa binmeyi başardım.

Dolmuşa benden bir durak sonra olsa olsa 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu ve ondan birkaç yaş büyük abisi bindi. Abi boş koltuğu göstererek kardeşini oraya oturttu. Kendisi ayakta kaldı. Kız çocuğuna bakarken gözlerimin önüne Narin geldi. O da ancak bu kadar bir kız çocuğu olmalıydı. Öyle savunmasız öyle minik. Gözlerim doldu. Ağlamamak için damaklarımı ısırdım. Bir kaç durak sonra genç bir kadın bindi dolmuşa. Minik kız çocuğu gülümseyerek kalktı ve kadına yer verdi. Öyle tatlı gülümsemesi vardı ki içimden ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamak geldi. Okullarına geldiklerinde abisinin elinden tuttu ve aşağıya indiler. En fazla 7-8 yaşında bir kız çocuğu yine en fazla 10 yaşlarında olan abisine emanet edilmişti. 

Kardeşimle ben geldik gözlerimin önüne. Annesi babası çalışan tüm çocuklar gibi birbirimize emanettik. Ama o zaman insanlar bu kadar kötü değildi, şehirler bu kadar kalabalık değildi, içimizde bizim kültürümüze ait olmayan başka insanlar yoktu. Sokakta, acıkırsak komşu teyzenin kapısını çalacak samimiyette büyüdük bizler. 

Şimdi ahh yavrum Narin. O minicik serçe boynunu sıka sıka nasıl öldürdünüz, onun gözlerine nasıl baktınız o anda ve sonra olanları bildiğiniz halde suçlular ceza almasın diye nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorsunuz. Gece rüyalarınıza gelmiyor mu minik kız. 

Ben bugün boğazım düğüm düğüm başladım güne. Her gün kaç Narin, kaç Ahmet, kaç çocuk ölüyor, öldürülüyor bu ülkede. 

Bizleri böyle saçma böyle vahşi yapan ne? Biz insan olmayı nasıl ve ne zaman unuttuk ?

Yazacak, söylenecek öyle çok şey var ki. 

Yazamadıkça, söyleyemedikçe boğazımız düğüm düğüm :(



20 Eylül 2024 Cuma

KİTAP ALIŞVERİŞİM / OKUDUKLARINIZ VAR MI?

 

UÇABİLECEĞİNİ HAYAL EDEN TAVUK:

Okuyacağınız bu modern klasik, Filiz adındaki tavuğun öyküsüdür. Filiz artık emir üzerine yumurtlamak ve tüm yumurtalarının pazara satılmaya götürülmesini izlemek istemez. Her Sabah çiftliğin kapısından geleceğine göz atar, özgürce dolaşan hayvanları izler ve vahşi doğaya kaçarak kendisi için bir yumurta yumurtlamanın hayalini kurar.

Özgürlüğü, bireyselliği ve anneliği temel alarak çiftliğin geleneklere sarılı dünyasına başkaldıran, yürekli ve ilham sahibi bir dişi kahramanın hikâyesini anlatan Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk, aynı zamanda evrensel yankının romanıdır ve dünya çapında milyonlarca okura ulaşmıştır. Tavuk, ördek, horoz, köpek, gelincik gibi hayvan karakterleriyle, Hayvan Çiftliği ve Charlotte'nin Ağı gibi İngiliz klasiklerini akla getirir. Sun-mi Hwang'ın günümüz için kaleme aldığı bu fabl, dünya edebiyatı içinde yerini almış unutulmaz bir karakterin yolculuğunu anlatır.




SIFIR NOKTASINDAKİ KADIN:

Neval El Seddavi, ölüm hücresinde Mısırlı fahişe Firdevs'le konuşuyor: Firdevs'in anlattığı yaşam öyküsünü aktarıyor bize. Bu dünyada kadın olmanın, "fahişe" olmanın ne anlama gelebileceğini okuyoruz bu yaşam öyküsünde. Sıfır noktası neresidir?



İSLAM KÜLTÜRÜNÜN YUMUŞAK KARNI KADIN:

İslam geleneğinde kadın, tabirin tam anlamıyla bir “yumuşak karın”dır. Çünkü hem İslamın temel kaynaklarında tanımlanışı hem temel kaynakların yorumlanışı ve hem de bu yorumun tepeden tırnağa ataerkil zihniyet marifetiyle gerçek hayat alanına taşınışı itibariyle kadın adeta bir sorunlar yumağıdır.
Bizim asıl maksadımız, “İslam” dininin temel metinlerinde ve geleneğinde yer alan, “kadın”ı pek çok açıdan problemli bir varlık olarak konuşup tartışmamıza yol açan beyan, yorum ve anlayışların “din” kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulamak. Ayrıca bunun da Müslüman kimlikten sıyrılmak gibi bir anlam taşımadığını göstermeye çalışmak.


SULAR ÜSTÜNDE GÖKLER ALTINDA :

Amerika, aşk ve saflık yeniden keşfedilebilir mi?
 
Sular Üstünde Gökler Altında, okurunu bir zaman makinesi gibi alıp 15. yüzyılın son demlerine götürüyor. Bu sürükleyici macerada rengârenk kahramanlarla birlikte İstanbul’dan Kırım’a, İspanya’ya, oradan Güney Amerika’ya ve Kazablanka’ya doğru nefes kesen bir yolculuğa çıkarken kendinizi birbirinden esrarlı olayların içinde bulacaksınız.
 
Hem aşk derdinden kaçmak hem de babasının hayallerini gerçekleştirerek esaslı bir kâşif olmak için yola çıkan Kalender, âlemden âleme, zamandan zamana, halden hale savrulurken kendini derin çatışmaların ortasında bulacaktır. Kader rüzgârı onu Kristof Kolomb ile buluşturacak ve bu ikili o güne kadar hiçbir denizcinin açılmaya cesaret edemediği karanlık okyanuslara yelken açacaktır. Bakir topraklar üzerinde yol alırken öte yandan da birbirlerinin karanlıklarını ve kuyularını göreceklerdir. Tam dünyayı avuçlarında tuttuklarını sanırlarken işler bambaşka bir hale evrilecek ve tabiri caizse kızılca kıyamet kopacaktır.
 
Kaptanlar, korsanlar, papazlar, şövalyeler, haydutlar, ressamlar, deniz kızları, kurbanlar, gizemli yerliler ve daha nicesiyle dolu bu görkemli atmosfer, aynı zamanda dönemin ruhunu tüm çıplaklığıyla yansıtan şehirler, yapılar, şarkılar, kitaplar, haritalar, diller ve katmanlı psikoportrelerle baş döndürüyor.
 
Son dönem Türk romanının dikkat çeken isimlerinden Kaan Murat Yanık, mitlerle bezediği büyülü gerçekçi olayların bir karnaval havası yarattığı romanında, okurunu masmavi okyanuslarda, kakao ve vanilya kokularının yükseldiği yemyeşil ormanlarda, ışıltılı kurbağaların zıpladığı düşlerde ve Doğu ile Batı'nın dikenli sınırlarında dolaşmaya, bu efsunlu serüvene katılmaya davet ediyor.
 
“Umut etmeye ve masalların içinde kaybolmaya ihtiyacımız var. Hayat karşısında başka türlü direnemeyiz.”










18 Eylül 2024 Çarşamba

ROMANTİK KOMEDİ BATAĞINA DÜŞTÜM :))

Bu hafta ne kitap okudum ne de herhangi bir etkinliğe katıldım.

Kendimi saçma sapan filmlere kaptırdım.

Netflix ne kadar romantik komedi yayımladıysa sıraya aldım izledim.


                                                                    Gelinin Annesi


İrlanda Rüyası


Aşk Duvarın Ötesinde


Bir Aile Meselesi


Ve bu filmler haricinde bir de bilim kurgu sıkıştırdım araya

Çirkinler


Sadece dikkatim dağılsın, bir kaç saat eğleneyim diyorsanız izlenebilir filmler. Ama aralarında en çok İrlanda Rüyası'nı beğendim.










5 Eylül 2024 Perşembe

BU ARALAR BEN

 OKUDUKLARIM :






EN ÇOK DİNLEDİKLERİM :

MÜZEYYEN SENAR : RÜZGAR KIRDI DALIMI

DİNLEMEK İÇİN TIK TIK


ATHENA : BEN BÖYLEYİM 

DİNLEMEK İÇİN TIK TIK 

DUMAN : KUFİ

DİNLEMEK İÇİN TIK TIK


GEZDİĞİM GÖRDÜĞÜM YERLER :

BALIKESİR / ERDEK / TURANKÖY


ÇANAKKALE / AYVACIK / KÜÇÜKKUYU


YALOVA / ÇINARCIK / ESENKÖY



GİTTİĞİM ETKİNLİKLER:

MELEK MOSSO KONSERİ : Muhteşemdi

TAHSİN HASOĞLU GÖSTERİSİ : Muhteşemdi

LEVENT YÜKSEL KONSERİ : Muhteşemdi

ETEKLER VE PANTOLONLAR TİYATRO OYUNU : Eh işte

YALOVA KÜREK KULÜBÜ KÜREK ÇEKME ETKİNLİĞİ: Muhteşemdi

























22 Mart 2024 Cuma

ANNEANNEMİ KAYBETTİK.

Benim anneannem öldü :( 

Yazacak, anlatacak öyle çok şey var ki onunla ilgili. 

Artık hiçbirinin anlamı kalmadı.

Son nefesine şahitlik etmek bana nasip oldu.

O son ve derin nefesi birlikte aldık, ben verdim O veremedi.

Hüzünlü bir andı. Ama bir o kadar da huzurlu.

Onun sonsuz yaşama kavuşmuş olması, artık çektiklerinin bittiğini bilmek bana huzur veriyor. 

Biz ondan razıyız. İnşAllah Rabbim de ondan razı olsun.



26 Şubat 2024 Pazartesi

YENİ KEŞİFLERİM / BAYIL-DIMMM

 Yorumsuz paylaşacağım bir seri daha.

Ben sevdim ilginizi çekerse siz de belki seversiniz.



Ya bu adamın anlatım şekline, şivesine ve hikayelerine inanılmaz gülüyorum.




Candy Crush oynamaktan sıkılmıştım. Ben de benzeyen başka bir şeye sardım :))



Tahsin Hasoğlu'nu instagramda keşfettim. Onun da tiplemelerini çok seviyorum.



Dayı'yı keşfedeli çok olmuştu. Ve bayılıyordum. Şimdi Youtube'da Bizlik Futbol programında Mehmet Demirkol ile program yapıyorlar. Futbol ve goygoy seviyorsanız çok keyif alabilirsiniz.



Tüm Türkiye  olarak içine düştüğümüz dizi batağının en güzeli Bahar oldu. Emini sizlerde benim gibi keyifle izliyorsunuzdur.










20 Şubat 2024 Salı

OKUDUKLARIM VE BEĞENDİKLERİM / YORUMSUZ KİTAP PAYLAŞIMI

Yılbaşından bu yana yazı yazmamışım.

Şimdi sayfayı kontrol ederken farkettim bunu.

Ne yazayım diye düşünürken bu aralar okuduklarımı ve beğendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
























29 Aralık 2023 Cuma

2024 YILI DİLEK AĞACIM

Yeni yıl hepimize kutlu olsun.

Dilek ağacıma kişisel taleplerimi yazıyorum. Yoksa güzellik yarışmalarında kızlara sorulunca verilen otomatik cevaplardan ben de verebilirim. Dünya barışı, kardeşlik, özgüzlük vs vs Onlar olsun elbette ama kişisel odaklanmam gereken meseleler var :))







1- ÖNCELİKLE BÜTÜN AİLEMİN BİRLİKTE OLDUĞU, KAYIPLAR YAŞAMAYACAĞIM, HUZURLU VE SAĞLIKLI OLSUN BU YIL VE UZUN YILLAR BOYUNCA


2- BÜYÜK OĞLUMA GÜZEL BİR İŞ İMKANI VE KARİYERİ SAĞLAMAK


3-KÖYDE BAHÇESİNDE KEYİFLE OTURABİLECEĞİM BİR EV


4-DÜNYACA ÜNLÜ BİR SANATÇININ KONSERİNE GİDEBİLME ŞANSI


5-TATİLDE YURTDIŞINA ÇIKIP, KEYİFLE GEZEBİLMEK


6-PARA


7-BELKİ MİNİMAL BİR DÖVME YAPTIRMAK


8-ANNEMLE BAŞBAŞA TATİL YAPMAK


9-ARABA SAHİBİ OLMAK


10-ÇOCUKLARIMLA TATİL YAPMAK

19 Eylül 2023 Salı

MÜZİK SİZİ DE ALIP GÖTÜRÜR MÜ?

Müzik sizi de alıp götüren bir şey mi?

Beni olduğum gerçeklikten alır bambaşka diyarlara götürür.

Bu aralar sardığım bir kaç şarkı var onları sizinle paylaşmak istedim. 

Bakalım bana yaptıklarını size de yapacaklar mı?


İlk sırada Ceylan Ertem & İsmail Altunsaray düeti ile Kız Senin türküsü var. 

Türkünün sözleri ayrı ama özellikle yorum beni benden alıp götürüyor. Her dinleyişimde göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 

Dinlemek için TIK TIK 



İkinci sırada Tom Odell Another Love şarkısı var. Bu şarkı özellikle İran'da kadınların başlattığı başkaldırı sonrası sosyal medyada çok popüler olmuştu. Aslında çok çok eski bir şarkı. Ama şimdi her dinlediğimde Mahsa Amani geliyor aklıma. Kadınların seslerini duyurma çabalarını destekliyorum ve bu şarkı beni sanki isyanın içindeymişim gibi hissettiriyor.

Dinlemek için TIK TIK 





Üçüncü sırada Sting & Shaggy düeti ile bir klasik olan English Man in New York şarkısı var. Bu düet o kadar keyifli olmuş ki sırf keyif almak için gün içinde milyon kere dinliyorum. Ve size de şiddetle tavsiye ederim.

Dinlemek için TIK TIK 


18 Ağustos 2023 Cuma

GEZİ NOTLARI / SİNOP ATAEVİ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 15 Eylül 1928 yılında ziyaret ettiği Sinop'ta bir binanın önünde fotoğraf çekilir.  




Ata'nın önünde fotoğraf çekilen tarihi ev bugün bir emekli öğretmen, dernek kurucusu ve yazar olan Yılmaz Yavuz tarafından müzeye dönüştürülmüş durumda. Müze içerisinde Atatürk’ü ve Cumhuriyet'in kuruluş dönemini anlatan çok sayıda kitap ve fotoğrafın yanı sıra Yavuz’un imzasını taşıyan Atatürk’e dair kitaplar yer almakta.


Müzeye girişler ücretsiz. Satılan kitaplardan ya da el emeği ürünlerden alarak öğrencilere burs için kullanılmasına vesile olabilirsiniz.


Ben bu yaz tatilimde sadece iki gün için uğrayabildiğim Sinop'ta Ataevi'ni ilk kez ziyaret etme şansı buldum. Hala eski dokusu korunan ahşap ve tarihi bina içinde Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına ait pek çok görsel ve kitap var.


Girişte tatlı bir görevli biz karşıladı. Önce evi gezdik sonrasında bize bilgiler verdi. Müzenin kurucusu Yılmaz beye ait kitaplardan satın alarak öğrencilere destek olabileceğimizi söyledi. Bizde Nutuk ve Sarı Mestan kitaplarını satın aldık. Tam çıkmak üzereydik ki Yılmaz Yavuz içeriye girdi. Kendisiyle tanıştık. Çay içtik ve iki kitabı imzalatma şansı bulduk.




Yolunuz Sinop'a düşerse mutlaka ziyaret edin. 



3 Ağustos 2023 Perşembe

FİLM ÖNERİSİ / İLLEGAL HAYATLAR

 


Sosyal Medya sayesinde hayatımıza dahil olan Mahsun Karaca ve ekibi ilk filmleri olan İllegal Hayatlar'da bu ülke için fazla cesurca sayılabilecek bir siyasi komedi çekmişler. Ve bence verdiği mesaj oldukça başarılı.

Filmde amcaoğlu ve yakın arkadaşı ile kaça kumarhane işletmeciliği yapan Mahsun'un polis baskını yememek için kumarhaneyi saklamak amacıyla ve biraz da tesadüfi bir şekilde siyasi parti kurması ve ardından seçimlere katılacak kadar büyümesini anlatıyor.

LMKP ( Liberal Muhafazakar Kominist Parti ) ki adı bile yeterince komik bence bir şekilde kuruluyor ve Mahsun Başkan tüm saçma sapan söylemleri, vaatleri, geçmişi, yaşam tarzına rağmen toplumda bir karşılık buluyor.

Bence izlenmesi gereken bir film. 
Topluma ayna tuttuğu kesin :))
Ve elbette sonuçta bir senaryo. Abartılı sahneler de yok değil. Ancak asla sırıtmıyor. Şahsen ben çok güldüm, çok beğendim.


1 Ağustos 2023 Salı

OKUMA LİSTESİ / EV

 


Kitabımızın kahramanı Seher. Kendine ait bir evi olmamış bir çocuk olarak akrabalar arasında dolaşarak büyümüş ve sonunda kendisini hiçbir yere ait hissedememiş bir genç kadın.

Seher ünlü bir senarist. İyi para kazanıyor, yazdığı diziler televizyonda rekorlar kırıyor. Aslında yazdığı şeyler kendi hayatından izler. Ama bir gün geliyor ve kendi yolculuğunu tamamlamak için Hristiyanların hac yolu olan El Camino de Santiago'ya gidiyor ve dünyanın sonu olarak geçen Finisterra'ya ulaşarak kendi yolculuğunu tamamlamak istiyor.

Yolculukla ilgili planı kendi başına yürümek olan Seher'e, kendi karakterinin tam tersi hareketli, Polyanna gibi hep mutlu olan arkadaşı Ogo ( Oğuz ) sürpriz yaparak dahil oluyor.
Yol boyunca kendi içinde yaşadığı çatışmalar, karşılaştıkları diğer yürüyüşçülerin hayat hikayeleri, Ogo'nun varlığı, aşk, mutsuzluk, mutluluk üzerine duygusal bir keşif başlıyor. 

Şahsen ben okurken çok etkilendiğimi belirtmeliyim. Yazarın akıcı dili sanki sizde orada yürüyormuşsunuz gibi bir akış sağlıyor. Hatta arada verdiği bazı örnekler oldukça ilginç. Bence mutlaka okunması gereken hatta arada sırada tekrar dönülmesi gereken bir kitap.
Tavsiye ediyorum.

31 Temmuz 2023 Pazartesi

CANIM SAHİLLER / SAHİLLERİMİZ

Kıyı Kanunu'nun 4. ve 5. maddesinde denize 50 mt den yakın yerler herkesin kullanımına açıktır deniliyor. Kanunun 4. Maddesinin "Toplumun Yararlanmasına Açık Yapı" başlıklı kısmında şöyle denilmekte; "Mevzuata göre tespit ya da tasdik edilmiş kural ve ücret tarifelerine uygun biçimde, getirdiği kullanımdan belirli kişi ya da topluluklara ayrıcalıklı kullanım hakkı tanımaksızın yararlanmak isteyen herkese eşit ver serbest olarak açık bulundurulan ve konut dokunulmazlığı olmayan yapıdır". 5. Maddede ise "Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz." denilmektedir.


Ancaaakkkk;

Bizler vatandaş olarak otellerin, bazı kurumların işgal ettiği deniz kıyılarına giriş yapamıyoruz. Hepsinin kapısına bilmene beach tabelası asmışlar giriş ücreti, şezlong ücreti, şemsiye ücreti adı altında baya haraç kesiyorlar.

En son Dikili Bademli'de bulanan Pissa Koyu'nda böyle bir uygulama yapmaya çalıştılar. Ancak alana çadır kuran vatandaşlar jandarmayı çağırınca uygulamadan vazgeçtiler. E biz her gittiğimiz deniz kenarında polis, jandarma mı arayacağız? 

Kimse kimsenin hakkına gerçekten saygı duymayacak mı? Abi ben alana girdim diyelim. Senden hizmet satın almak istersem bana onu bir bedel karşılığında vermen normal. Tuvaletler, şezlonglar vs. Ama ben hiç birşey istemiyorsam kusura bakmayın da Allah'ın denizi için size para vermeyeceğim. Herkes babasının dükkanı gibi ele geçirmiş alanları. Çocukluğumda denize girdiğim Sinop'ta ki tüm kıyılar zart oteli, zurt oteli adı altında halka kapatılmış. Ohh canım ne ala.