Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Nisan 2020 Çarşamba

#EvdeKal FİLM ÖNERİSİ / BABAMIN MUTFAĞI

Netflix hayatımızın bir parçası oldu. Dizileri, belgeselleri, filmleri derken başından kalkamıyoruz resmen. Korona günlerinde çalışmadığım evde kaldığım günlerde film izliyorum bol bol. En son Babamın Mutfağı filmine denk geldim ve izledim. 

Film 1 saat 44 dakika. En başta off çok uzunmuş izlemesem mi acaba diyerek bir kapatmak istedim. Fakat biraz ilerleyince hikaye beni içine alıverdi. Elijah genç bir adam. Ailesi ile yaşıyor. Babasının bir restoranı var ve kendisi babasından devraldığı için oğluna devretmek istiyor. Ancak Elijah'ın hayalleri bambaşka. Ailesi ve hayalleri arasında sıkışıp kalıyor. Babayla arasına giren mesafe ve sonrasında gelişen süreç çok etkileyici.

Babamın Mutfağı İndir (2020) Türkçe Dublaj 1080P | İndirin.co


Evde üst üste izlediğim filmlerden çıkardığım bir sonuç var. Gençler için anne her zaman sığınacakları, ne olursa olsun yanlarına koşabilecekleri bir liman. Garanti bir sevgi yani. Ama çocukların hayatlarını şekillendiren, kimliklerinin oluşmasına sebep olan şey baba ile kurdukları ilişki. Eğer babadan onay alabiliyorsa bir çocuk hayata karşı daha dik durabiliyor. O yüzden sevgili babalar o erkek triplerini atmayın çocuklarınıza. Yapmayın. 

Fragman için TIK TIK

6 Nisan 2020 Pazartesi

#EvdeKal FİLM ÖNERİSİ

            Kapı - film 2018 - Beyazperde.com


Süryani, Mardinli bir aile. Almanya'ya göç etmişler. 25 yıl önce oğulları Mardin'de öldürülmüş. Mikael. 25 yıl sonra Türkiye'den gelen bir telefonla yurda dönüş. Yakup ve Şemsa bulunan iskeletin oğullarına ait olup olmadığını tespit etmek üzere DNA testi için ülkeye dönüyorlar. Onlarla birlikte torunları Nardin'de geliyor.

Süryani ailenin yıllar sonra köydeki evlerine gidişleri, yıkık viran olmuş evleri. Evi evin çalınan KAPI'sı. Yakup kapının peşine düşüyor. Mardin'den önce Kayseri'ye sonra İstanbul'a uzana bir yolculuk.

Yaa nasıl anlatsam ne yazsam sanki filmi ele verecekmişim gibi geliyor. O yüzden çokça bilgi de vermek istemiyorum.İzleyin. Ön yargılarınızı bir kenara bırakarak sadece evladını kaybetmiş bir anne ve babanın feryadını, çabasını izleyin. Ben filmi izlerken eşime şunu dedim: "Anne baba olmak ne kadar zor bir şey. Parayla satsalar almazsın. " Hikaye, kurgu, akış ve son beni çok etkiledi. Evde kaldığınız bu günlerde iyi bir seyirlik olacaktır.


31 Ocak 2019 Perşembe

OKUMA GÜNLÜĞÜ / PİRAYE

Canan Tan kitabı okuyup ulan ne var bunda ben otursam üç saatte yazarım bunun gibisini demediğim hiç olmadı. Dili, anlatımı, hikaye örüntüsü çok kolay sanki. Kolaycılığa kaçmanın en akıllıca yöntemi. Fazla yorulmadan, okuyucuyuda yormadan roman yazmak ve çok satmak. Sanırım yıllardır cesaret edip ortaya çıkarmadığım kitap taslaklarımı editörlere gönderme vakti gelmiş.

Geçen gün eşimle sahilde dolanırken çöpün yanına bırakılmış bir koli içerisinde kitaplar olduğunu gördüm. Kitabın asla ve asla çöp olmaması gerektiğini bildiğim için koliyi aldık. İçinde üniversite hazırlık kitapları vardı. Eşim onları kendi çalıştığı okula götürdü. Onca ders kitabı içinden Canan Tan Piraye romanı çıktı. En son okuduğum seriden sonra hafif bir kitabın bana iyi geleceğini düşünerek başladım okumaya. 

Piraye. İstanbul'da diş hekimliği fakültesi okuyan, sosyalist dünya görüşüne sahip, güzel, idealist, hümanist bir kızcağız. Okulda yanına kim yanaşsa Piraye'ye aşık oluyor. Ama o hep mesafeli. Sonra Diyarbakır'dan okumaya gelen Haşim'le karşılaşıyor. Haşim dediğime bakmayın o bir ağa, okulda bile herkes Haşim Bey diye hitap ediyor. Bu birbiriyle alakasız duran ikili aşık oluyor, evleniyor ve Diyarbakır'a yerleşiyorlar. Sonrası kültürel çatışma, sonrası doğu batı çeşnisi. Şu anda televizyonda izleme rekorları kıran ağalı paşalı dizilerin kitap hali. Kahramanın adı Piraye olmasaydı kesin şimdiye kadar dizisi olurdu. 

                                 Ã–n Kapak

Ben Canan Tan'ı aslında hiç bilmiyorum. Sadece bir kaç kez arkadaşlarım vasıtası ile kitaplarını okuma fırsatım oldu. Edebiyat ödüllü bir yazar olduğunu öğrendiğimde kendisinin romanları ile ilgili düşüncelerimden utandım. Acaba ben anlamıyor muyum bu işlerden dedim. Aranızda Canan Tan kitabı okuyup benim gibi düşünenler oldu mu? Benimle paylaşırsanız sevinirim.