...
Bir romantik komedi FİLMi çekilseydi bu kadar olurdu diyeceğim süratle ilerliyordu her şey. Bu şehre geleli daha üç gün olmuştu ama sanki üç yıl gibiydi. George beni otelime bırakıp yanımdan ayrıldı. Gitmeden önce seni görmek isterim diyerek telefonumu istemeyi unutmadı. Vedalaşırken arkasından uzunca bir üsre baktım. Bizim oralarda olsak annem beni mutlaka uyarırdı.
- Kızım erkek milletine öyle hemen güvenilmez.Telefon falan vermekte ne öyle!
Annem haklı çıkmasın bu sefer diye geçirdim içimden. Buralarda tanıdığım ilk insanı saçma sapan bir sebeple hayatımdan çıkarmak istemedim. Bana kalsa da ne gerek vardı ama işte yabancı bir memlekette sıcak bir gülümseme iyi gelmişti bana. Otelin kapısından girdiğimde resepsiyonda duran genç ve alımlı kız -Akya Hanım bir notunuz var. dedi. İş yerimden geldiğini düşündüğüm not beni şaşırtmadı " Sevgili Akya; yeni hayatına başlamamış bulunuyorsun. Aramıza katılmış olmandan dolayı oldukça mutluyuz. Yarın sabah saat 08:00'da sizi almaya gelecek olan aracımızla ofisimize bekliyoruz. Tekrar hoş geldin."
İşte bütün maceranın sebebi olan gerçeğim yeni işim başlıyordu. Koşarak odama çıktım. Müzik çalarımdan bir KEMAN resitali açtım ve duşa girdim. Çocukluğumdan beri duş alırken müzik dinlemeyi severim. Sanki su sesiyle birlikte beni alıp bambaşka diyarlara götürür. Banyoda çok hayal kuraraım ben ya siz? Ruhumu ordan oraya sürükler giderim. Mesela şimdi yanımda annem ve babamla birlikte memleketteyiz. Sinop'ta. Akliman'da her zaman oturduğumuz AĞACın altındayız. Babam keyifle mangalı hazırlarken annem sofrayı hazırlıyor. Ben babamın özenle hazırladığı etlerden alıp kaçıyor ve kokuya gelen KEDİleri besliyorum. Annem kızıyor, babam gülüyor. Yaa canım çocukluk ne kadarda uzaksın artık Ne demişti büyük şair, "Memleket mi , yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak" Sanırım tam da şu anda bana hepsi uzak. Daha üç günde bu ne HASRET bu ne efkar. Ama bakmayın siz bana ben çok hazırım bu yeni duruma. Yıllardır hayallerini kurduğum ilaç firmasında insanlık için güzel şeyler başaracağım ben. Duştan çıktıktan sonra üzerime rahat bir şeyler giydim ve annemi aradım hemen. Uzun uzun konuştuk, tabi ona henüz George'den bahsetmedim. Kesin aklı çıkar. Ne gerek var.
Haha Akya'nın annesi=Ben. Ben de çok korkarım öyle şeylerden. Aslında bir numara bir şey olacağından değil ama kötü tecrübeler işte. Çok sevdim yazınızı. Ellerinize sağlık. :)
YanıtlaSilYeni iş
YanıtlaSilYeni hayat
Yeni insanlar
Öyle enerjik bir insan ki bu Akya, okurken enerjisini hissediyorum.
:)
Hikayenin devamı gelsin:) George ile ne olacak merak ettim
YanıtlaSilÇok güzeldi Sevda. Keşke biraz daha devam etseydi. Evet anneler ynei tanışılan "George giller familyası"na biraz mesafeli olabilir, dikkatli olmakta fayda var :))
YanıtlaSilMutlu yıllar...
Çok güzel olmuş gerçekten yüreğine kalemine sağlık canım benim..sıcacık samimî bir öykü olmuş bir devamı olurmuş merak ettim
YanıtlaSilGeorge ne olacaktı😊sevgiler sağlıklı mutlu yıllar olsun inşallah canım benim 🎈🙂
Ah şu anneler:)
YanıtlaSil