Bu yıl tatil planlarımızı yaparken Bozcaada'ya gitmeyi kafamıza koymuştuk. Bir şekilde bu kadar bahsi geçen ve son yılların popüler adasını görmeden olmayacaktı. Millet Yunan adalarında takılırken bizim neyimiz eksikti :)) bir ada görmeli, gün batımını yanımızda sevdiğimizle izlemeliydik.
Adanın her yanı güzel dersem yalan söylerim. Denizi haricinde adada sadece ilçenin kurulu olduğu alan temiz ve bakımlı. Adanın etrafını dolaşırken, özellikle gün batımını izlemeye giderken yuttuğumuz tozun toprağın haddi hesabı yok. Turisttin akın akın gittiği bir yerin bu kadar özensiz bırakılmış olması şaşırttı beni.
Geyikli'den feribotla 54 Tl karşılığında adaya ulaşılıyor. Geri dönüş için Gestaş'tan randevu ayarlamanızı tavsiye ederim. Randevunuz yoksa uzun kuyruklar beklemek zorunda kalıyorsunuz. Adada her şey çok pahalı. Hep alışık olduğumuz ucuz marketler, fastfood yiyebileceğiniz mekanlar yok. Fiyatları ada esnafı sanırım kafasına göre belirliyor. Çanakkale'den veya Geyikli'den ne ihtiyacınız varsa alın arabanızı doldurun ve adaya o şekilde geçin. Yoksa en basit öğün için servet ödemeniz gerekebilir.
Biz Tuzburnu'nda çadır kurduk. Konaklama ayarlamak için geç kalmıştık çünkü. Sezondan çok çok önce oteller ve pansiyonlar doluyormuş. Bir kaç tane bulduk ama onlarda inanılmaz uçuk fiyatlar istediler. Biz de dechatlondan aldığımız 4+2 çadırımızı yukarıda gördüğünüz koya kurduk. Kimse kimseye karışmıyor. Alanlar boş. Deniz muhteşem. Çadırda kalırım ne olacak ki diyenlerdenseniz atıştırmalıklarınızı karşıdan alın gelin ,çadırınızı kurun. Bizim şansımıza rüzgarda yoktu. Genelde rüzgarlı oluyormuş çünkü.
Midye tava adanın en ucuz yemeği :))
Mavi - beyaz kombinasyonu her yere hakim. Pek popüler olan Alaçatı modeli burada da kendini göstermiş. Her yerde mavi sandalyeler, beyaz minik pansiyonlar, sokaklarda sardunyalar, duvarlarda şiirler, grafitiler...
Su kesinlikle muhteşem. Doldurup bardağa içebileceğiniz kadar berrak. Biraz soğuk. Ama girince alışılıyor :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder