Belki bu yazıyı okurken bana sinir olacaksınız ama ben tamamen gerçek düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Korona virüs her nereden nasıl çıktıysa bütün dünya insanlığı için büyük bir tehdit olarak çığ gibi büyümeye devam ediyor. Boyutları yakın zamanda azalacakmış hissi uyandırmıyor bende. Umarım ve çok isterim ki yanılıyorumdur.
İnsanoğlunu kırıp geçiren hastalık bir taraftan da yine insanoğlunun bencilliği nedeniyle yok olan doğanın kendine gelmesine vesile oluyor. Mesela bu ilk resim Çin Wuhan bölgesinin hava kirlilik haritası. Uydudan çekilmiş görüntüde insanın evden çıkmaması, sanayinin durması ile pırıl pırıl bir havaya kavuştuğumuz aşikar.
2. fotoğraf Venedik. Turistler ve şehrin atıkları sebebiyle dibi görünmez olan. balçık rengindeki su kısa bir süre içerisinde kristal berraklığına ulaşmış, içinde balıklar yüzmeye, kuğular özgürce dolaşmaya başlamış.
3. fotoğraf Hindistan'dan. 30 yıldır görülmeyen nesli tükenmiş hayvanlar listesinde yer alan Misk Kedisi sokaklarda tedirgin olacağı bir şey kalmayınca ortaya çıkıvermiş.
4. fotoğraf sanırım ülkemizden. Toprağı kapata kapata inşa ettiğimiz her şey baharında etkisiyle çiçeklenmeye, yeniden doğaya karışmaya başlamış.
Salgından memnun musun yani diye sarabilirsiniz. Elbette hayır. Ama umarım insanlık bu musibetten kurtulduğunda yaşama dair, doğaya dair çok şey öğrenmiş olur. El birliği ile dünyamızın sonunu hazırlayıp sonra kendi düştüğümüz çukurdan çıkmak için debeleniyoruz.
Bu görüntüler doğayı nasıl işgal ettiğimizi ve yok ettiğimizi ispat ediyor. Bu dönemde biraz nefes alacak doğa.
YanıtlaSil