6 Mart 2020 Cuma

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 27 OLMUŞ :))

Ağaç Ev Sohbetlerine başlayalı ne çok olmuş. Ben sanırım altıncıya kadar aktif katıldım sonra hayat meşgalesine kaptırıverdim ve unuttum sohbete yazmayı.

Ben yokken 27. konu yazılamaya başlanmış bile. Bu sefer ben de dahil olayım istedim. Bakalım konumuz neymiş...

1- Kimsin sen ? Kendini ne kadar tanıyorsun?

2- Sahi, nasıl tanırız kendimizi? Nasıl buluruz hayattan ne istediğimizi?

3- Ne kadar gerçekten "ben" olabiliriz acaba?

                           kendini tanımak ile ilgili görsel sonucu

Gelelim cevaplara;

1- Kimim ben. İyi birimi kötü birimi. Dünyaya sadece nefes almak için gönderilmiş birimi yoksa bir yerde bir şekilde işe yaraması gereken birimi. Bilmiyorum hala bilmiyorum. Adım Sevda. Yazarım, düşünürüm,merak ederim, hassasım, hayvanları severim, doğayı severim, kitabı severim, siyaseti severim, sporu severim, ailemi severim, vatanımı severim, anneyim, eşim, gelinim, evladım, ablayım, halayım, kadınım, yer edinmeye çalışan biriyim, memurum...Çoğu zaman iyi bir insanım. Hatalarım var. Yanlışlarım var. Günahlarım var. Kimseyi bile isteye incitmem ama incittiğim olmuştur. Aslında herkes kadarım. Ne eksik ne fazla. Ortalama bir insanım sanırım.

2- Kendimi tanımaya 35 yaşından sonra başladım ben. Ne istediğimi, ne istemediğimi o zaman öğrendim. Sevda ne yer ne içer. Neyi sever. Kendine ne yapılmasın ister. Tepki verebilen ve HAYIR diyebilen biri olmayı hayatın tam ortasında öğrendim. Kendimi dinledim. Daha çok okudum. Biraz içime çekildim. Kabuğuma baktım. Beni ben yapan olayları düşündüm. Çoğu travmatik olayı affettim kendi kendime. O zaman daha basit oldu herşey. Sordum. Beni nasıl bilirsiniz diye. Cevapları değerlendirdim. Dışarıdan bakan gözler kendini tanımana yardımcı oluyor gerçekten. 

3- Ne kadar gerçek ben. Henüz keşfedemediğim pek çok şey olduğunu biliyorum. O yüzden şu anda gerçek ben buyum diyemiyorum.Ve sanırım bu dünyadan göç edene kadar da gerçeklere ulaşamayacağım. Ama gerçeğe yakınım. Bunu kalben hissediyorum. Tek yapmak istediğim bir işe yaramak. Bir gün elbette onu da başaracağım.

3 yorum:

  1. Elbette çok fazla şeye katkı sağlıyorsundur Sevda. Yazının içinde verdiğin ip uçlarından bu anlaşılıyor zaten. En zor şey insanın kendisini tanıması ve keşfetmesi olsa gerek ve kastettiğini gibi bu sonsuz bir yolculuk, öyle de olmalı😊. Yüreğine sağlık, çok samimiydi paylaşımın 🤚

    YanıtlaSil
  2. Ağaç ev sohbetlerini okumayı seviyorum. Gerçekten de bende kendimi tanımayı 35 yaşlarında başladım. İşe yarıyorsunuz zaten başarmışsınız.

    YanıtlaSil
  3. "Tepki verebilen ve HAYIR diyebilen biri olmayı hayatın tam ortasında öğrendim. Kendimi dinledim. Daha çok okudum. Biraz içime çekildim. Kabuğuma baktım. Beni ben yapan olayları düşündüm. Çoğu travmatik olayı affettim kendi kendime. O zaman daha basit oldu her şey."

    Affetmek lazım değil mi? Yoksa iyileşmiyor yaralar. Ne güzel anlatmışsın :)

    YanıtlaSil