26 Eylül 2012 Çarşamba

OFFFFFFFFF

Bazı insanları anlamıyorum. Hem de hiç...
Bi bakıyorsun seninle can ciğer kuzu sarması bir bakıyorsun sanki daha önce hiç tanıştırılmamışsınız.Sonra tekrar samimi sonra tekrar yabani...
Menapozlu kadın tripleri atıp dururken onlar yıprandığımı hissediyorum.
Düşün düşün ...tur işin hesabı "noldu acaba? bişi mi yaptım ki bu böyle davranıyo?" gibi kurgulamalar yapa yapa kafam karıncalanıyor.
Aslında gereksiz.Onları kendi mutsuz dünyalarıyla başbaşa bırakıp, aradan çekilmek sanırım en doğrusu.


"Sen mutsuzsun diye ben mutsuz olamam ki. Evet arkadaşlık birlikte olmayı gerektirir birlikte gülmeyi birlikte ağlamayı ama sen birliktelikten yanlış şeyleri anlıyorsun güzelim.
Sen beni üzerken kendi buhranlarından sıyrılıyor, sonra da hiç birşey yokmuş gibi sana sokulmamı bekliyorsun.
Üzgünüm ama orda durmalısın!!!
Artık senin beni sömürmene izin vermek istemiyorum.... "


Aha da bu kırmızı yazılı kısım bu tipleri görünce kafamda oluşan baloncuğun sözlü dizimidir.Biliyorum orda birileri beni çok iyi anlıyor....




19 Eylül 2012 Çarşamba

SENİ SEVMEK


 
Dalından elma koparmak gibiydi
Seni sevmek....
Mis kokulu ve
kıpkırmızı....

                                                                                          Sevda/Yalova/19.09.2012

18 Eylül 2012 Salı

YOLDA DUYULANLAR:))

Dün malum okullu olduk yeni baştan.Küçük 3. sınıf büyük 7. sınıf oldu bu yıl. Dün okul bahçesinde acayip kargaşa vardı.Küçücük çocuklar ki biz onlara yürüyen çantalar diyoruz kendi aramızda:)), acemi veliler, eskiler, öğretmenler, servisçiler vs vs...
Konuşmalar yapıldı tek tek isimler okunarak çocuklar içeri alınmaya başlandı. O sırada bahçe de saç sakal karışmış entel bir abimiz vardı.Kucağında da muhtemelen 2 aylık bir bebek tutuyordu.O sırada sınıfına doğru yürüyen bi ufaklık parmağını uzatarak:



-aa sakalları varrrrrrrr dedi.

Çocuğun annesi adama karşı mahçup olmuş bir vaziyette oğlanı çekiştirirken:

-evet sakalları var,seninde çıkacak yürü!!! dedi...

Ve ben koptum:))



İkinci olay ise şöyle oldu...


Yolda önüm sıra anne ve kız yürüyorlardı.Kız ve anne tombul tombul hatta bıngıl bıngıl denebilecek durumdaydılar.Kolkola yürümekte bile zorlanıyorlardı.Ki yanlarından manken kıvamında kız ile yaşıt başka bir barbie bebek geçti.O esnada anneden vurucu cümle geldi:

-ben seni spora diye yolluyom sen dönerciye kaçıyon!!!


3 Eylül 2012 Pazartesi

SEN

Sen dedi,
küçük bir prensessin...
kalbim,
senin ellerinde erisin...
Sevdiğim,
kara gözlerinde aşk
alnında yazı olmaktır
dilediğim.
Sen dedi,
benim için
aşksın...
                                                                 03.09.2012/Yalova/Sevda