MEYDAN OKUMA 3.GÜN

28 günlük yazılarımın 3. sü ile karşınızdayım.

İşte bugünün konusu;

"Bazı evlerde hep pişen bir yemek vardır. Pişirmekten vazgeçmediğin bir tarifi bizimle paylaşır mısın"

Bizim evde sürekli ne pişer..hımm...kuzu şiş...

Adanalı bir kankanız varsa kaçınılmaz bir şekilde sizi sürekli kebap yiyen birisine dönüştürmesi fazla sürmüyor. 

Bizde ailece adana kebap ve kuzu şiş sapığı olduk. Önceleri sadece o yaptığı zaman yerken artık kendimiz de kebabını, salatasını yapabilen bireylere dönüştük. Canımız çektikçe hadi yak mangalı modundayız. Hatta geçenlerde 360 diye bir kanal var rastgele gezinirken televizyonda Dünyayı Yiyen Adamlar adında bir programa denk geldik. 2 sevimli abi Adana'yı gezmeye çıkmışlar. Ha babam yediler, de babam yediler. Böyle bir iştah böyle bir program çekimi olamaz :)) 

Öyle yediler ki gece gece hadi mangal yapalım olduk. Eşim şimdi olmaz ama hafta sonu yapalım dedi. Bugün kendisinin doğum günü ve biz pasta yerine kuzu şiş ile mum üflüyoruz :)

                            

Tarif: Kuzu şişi güvendiğiniz bir kasap dostunuza hazırlatın. 2 kuzu bir yağ olacak şekilde dizdirin. Toz kırmızı biber, kekik ve tuz ile bulayın. Mangalı yakın. Eti mangalın üzerine atın..Gerisi bir masal.

Yanında soğan, domates, taze nane, maydanoz ve sumaktan oluşan bir salata hazırlayın. Soğanlar yarın ay şeklinde kesilecek, yeşillikler olabildiğince ince kıyılacak, domatesler küp küp ve minik kesilecek. Salata sulanmasın diye domatesler yemeğe yakın vakitte suyu süzdürülerek koyulacak.

Et piştikten sonra lavaşın içine şişi çekin, salatadan bolca üzerine ekleyin. Varsa közlenmiş acı biber, yoksa acı biber turşusu koyun. Sarın ve mideye indirin. Yanında şalgam iyi gidiyor ama ben ayran seviyorum.