10 Mayıs 2012 Perşembe

BANA İLK DOKUNAN İNSAN:)


Dün Ozi, ben ve eşim alışveriş merkezine gitmek üzere evden çıktık. Arabanın karnı acıkmış onu doyurmak için benzinliğe girdik. Benzin alma işleri devam ederken biz oğlumla arabanın içinde oturuyoruz.KArşıda yıkanmakta olan bir jip gördük. Jipi incelerken sahibinin benim iki oğlumun doğumunu yaptıran Dr.Celal bey olduğunu farkettim.Oğluma dedim ki:
-Bak oğlum bu amca senin dünyaya gelmene yardım eden doktor, yani senin eben:)
Oğlum şaşırarak;
-Anne ona çok şey borçluyuz değil mi? Sonunçta benim dünyaya gelmeme yardımcı olan adam. dedi.
-Evet annecim, tabi ki çok şey borçluyuz.Çünkü sağ salim seni bana, beni de sizlere kavuşturdu. dedim.
Ozan bir süre durdu ve her zaman ki gibi beni hayretler içinde bırakan o cümleleri dökülüverdi ağzından.
-Anne bir gün mutlaka ziyaretine gidelim. Çünkü o benim hayatımda ki en önemli insanlardan biri.           
                   DÜNYADA BANA DOKUNAN İLK İNSAN. SENDEN BİLE ÖNCE:))            
dedi.
Ve ben bir kez daha bu çocukları doğurduğum için kendimle gurur duydum....

4 Mayıs 2012 Cuma

BİR BARDAK SU


                                                  Bir bardak suyla neler yapılabilir?

Ortada birşey yokken içinde fırtınalar koparılabilir. Deli gibi esip gürlenebilir, dalgalarda boğulunabilir.

Susuzluk giderilebilir. Mesela tuzlu birşey yedikten sonra, dilin damağın yapışmışken bir bardak sudan daha kıymetli ne olabilir?

Serinlenebilir. Sımsıcak öğlen güneşi altındasınızdır. Yüzünüze çarpacağınız bir bardak su size yeniden enerji yükleyebilir.

Sizden başka bir canlıya can verebilir. Elinizin altında ki bir kediciğe ya da saksıda size bakan bir menekşeye.

Çay yapılabilir, kahve yapılabilir, şerbet yapılabilir.

Şekeri düşene bir şekerle, tansiyonu düşene bir kaşık tuzla ilaç yapılabilir.

Ve bir bardak su bir aşkı ele verebilir. Nasıl diyeceksiniz? Anlatayım.
Sene 1996. Eşim ve ben henüz kimseye söylemeden bir aşka yelken açmış gidiyoruz. Ne arkadaş grubumuzun ne de ailelerimizin haberi yok. Bir gün onun dayısının oğlu ziyaretine gelmişti. Oturuyoruz. Ordan burdan sohbet ederken benden su istediler.Ben de mutfağa gidip iki bardak su getirdim. İçtiler.Sonra dayıoğlu pis pis sırıtmaya başladı. Sizin aranızda ne var? dedi.
Anlamadık. (anladıkta nerden anladığını anlamadık) Meğerse ben dayıoğlunun suyunu direkt eline verirken, eşimin bardağının üzerinden bir kaç yudum aldıktan sonra vermişim.:))

Burdadan çıkarılacak ders. Hiçbir sır gizli kalacak kadar saklanamaz!!!